Frida Kahlo ile Diego Rivera’nın Hikayesi | Güvercin ile Fil’in Aşkı

Bir Hikayesi Var
3 min readDec 1, 2018

--

Frida Kahlo

Sadakat yoksunu yaşamlar, özgürlüğün bayrağı gökyüzü ve bir güvercin. Sevinç, hüzün ve aşkı kalıplara göre yaşayamayanlar, bir gün toplandılar ve dünyanın dört bir yanına dağıldılar. Dünya öylesine hızlı döndü ki hiç olmayacak şeyler bir araya geldi. Belki de aksine olması gerektiği gibi oldu. Güvercin, Fil’e aşık oldu. Biraz hızlı gittim sanırım. Neyse ki hikayeyi baştan alacağım.

Frida ile Diego

6 Temmuz 1907 tarihinde Mexico City’nin güneyindeki Coyoacan’da doğdu. Aslında onun deyimiyle 7 Temmuz 1910′da doğdu zira bu tarih Meksika Devrimi’yle aynı zamana denk geliyordu. Altı yaşında geçirdiği çocuk felci yüzünden bir bacağı sakat kaldı. Bu yüzden ona ‘’Tahta Bacak Frida’’ dediler. Frida yaşadıklarına bir perde çekti nispeten kendisini daha iyi hissettirecek olan sanata yöneldi. Bunun üzerine 18 yaşında geçirdiği bir otobüs kazasında, otobüsle tren çarpışınca Frida’nın leğen kemiğine rayların demir çubuklarından biri saplandı. Onlarca ameliyat geçirdi. Yürümeye başladı. Bu dönemde resim çizmeye devam etti. Daha sonra bir arkadaşı vasıtasıyla ‘’Meksikalı Michalangelo’’ olarak tanınan Diego Rivera ile tanıştı. İlişkileri resmin ötesine geçti ve romantik bir hal aldı. Diego ile Frida evlendi.

‘’Seni sevmeye başlayalı çok uzun zaman oldu. Küçük bir kız çocuğu idim, seni sevmeye başladığımda. Şimdi ise bedeni çürümeye başlayan yaşlı bir kadınım. Bütün bedenler çürüyor aslında Diego’m’ ‘’

Evlilikleri ‘’Fil ile güvercinin evliliğine’’ benzetildi. Bu dönem Frida’nın yaptığı otoportreler milyonlarca dolara satıldı. Bu bu sırada çocuk sahibi olmak isteselerde sağlık sorunları peşlerini bırakmadı ve Frida art arda düşük yaptı. Evlilikleri karşılıklı sadakatsizliklerle doluydu. Önce Diego, Frida’yı aldattı. Ayrıldılar. 1 yıl geçtikten sonra yeniden evlendiler ve Frida’nın çocukluğunu geçirdiği ‘’Mavi Ev’’e taşındılar. Frida ise eşini defalarca başkalarıyla aldatmıştır. Bunlardan biri de Rus devrimci Lev Troçki’dir. Aralarında ilişkiyi Lev’in eşi duyunca ayrılmışlardır. Bir suikast sonucu Lev Troçki’nin ölmesi üzerine Frida, Diego’nun yanına taşınmıştır daha önce boşanan çift yeniden evlenmiştir.

Frida Kahlo

Son zamanlarda artan ağrılarından dolayı hayatı yaşanılmaz bir hal almasına karşın o buna rağmen kendisini resime vermiştir. New York ve Paris’te açtığı sergiler sayesinde hem ün kazanmış hem de övgü toplamıştır. Los Fridos yani ‘’Frida’nın Öğrencileri’’ ismini verdiği öğrencilere evinde ders verdi.

Eskiyor bütün bedenler. Ama acı çeken bir yüreği var ise bedenin, daha hızlı çürüyor o beden. Benim acı çeken bir yüreğim var Diego. Seni sevmeye başladığım o günden beri, acı çeken bir yüreğim var. Beni anlamadın demeyeceğim. Beni anladın. Zaten en dayanılmaz acı buydu. Sen beni anladın. Anladığın halde canımı yaktın Diego…

Sağlık sorunlarından dolayı kangren olan bacağı kesildi. Akciğer embolisi denilen hastalıktan muzdarip Frida 13 Temmuz 1954′te öldü.

Kalıplara sığmayan bir sevgiydi Frida’daki. Ne hastalık ne hiçbir şey…Yalnızca ölüm durdurabilirdi Frida’yı. Öyle de oldu.

--

--