Keanu Reeves’in bir hikayesi var
“Birçok insan beni bilir ama hikayemi bilmez…” cümlesi ile kendi ağzından anlattığı bir hikayesi var Keanu Reeves’in.
Matrix’in Neo’su, Devil’s Advocate’in genç avukatı, John Wick’in karizmatik tetikçisi ve diğer onca başarılı karaktere hayat vermiş usta aktör; uçsuz bucaksız servetine rağmen hala metroyla ulaşımını sağlıyor ve halkla iç içe yaşıyor. Örneğin onu bir gün parkta halkın içinde bir köpeği severken bulabilirsiniz. Keanu, birçok Hollywood yıldızına nazaran oldukça mütevazı bir dairede yaşıyor.
Beyrut’ta başlayan hikayesi art arda başına gelen trajik olaylarla devam etmiş;
“3 yaşımdayken babamın bizi terk edişini gördüm. 4 tane farklı okula kaydoldum ve disleksiyle mücadele ettim ki bu benim eğitim hayatımı daha da zorlaştırıyordu. Sonunda okulu diploma alamadan bıraktım. 23 yaşımdayken en yakın arkadaşım River Phoenix yüksek dozda uyuşturucudan öldü. 1998’de Jennifer Syme ile tanıştım. Anında aşık olduk ve 1999’da Jennifer kızımıza hamile kaldı. Çok üzücü bir şekilde 8 ay sonra çocuğumuz ölü doğdu. Onun ölümüyle harap olduk ve bu bizim ilişkimizi sona erdirdi. 18 ay sonra Jennifer bir araba kazasında öldü. O zamandan sonra ciddi ilişkilerden ve çocuk sahibi olmaktan uzak durdum. En küçük kız kardeşim lösemi oldu. Şimdi o tedavi oldu ve ben Matrix filmlerinden kazandığım paranın %70’ini lösemiyi tedavi etmek için hastanelere bağış yaptım. Ben malikanesi olmayan nadir Hollywood Yıldızlarından biriyim. Hiçbir bodyguard’ım yok ve süslü püslü moda giysiler giymem. 100 milyon dolar değerim olsa bile hala metroya biniyorum ve bunu seviyorum. Sonuçta sanıyorum hepimiz aynı fikirdeyiz ki bir trajedinin içinde bile bir yıldız yetişebiliyor. Hayatınızda ne olup bittiğinin bir önemi yok, hepsinin üstesinden gelebilirsiniz.
Hayat yaşamaya değer.”
Hayatına dair en etkilendiğim nüanslardan biri de Matrix’den kazanmış olduğu 114 milyon doların, 80 milyon dolarını özel efekt ve makyaj personeline harcamış oluşu… Bu iddia kendisine sorulunca ise büyük bir mütevazılıkla; filmdeki en büyük katkıyı onların yaptığını söyleyerek cevap veriyor. Sponsorsuz adım atmayan birçok ünlünün aksine; kimselere haber vermeden bir evsizle bir geceyi geçiren birisi o.
Hollywood’un ünlü aktörünün belki deneyimleri belki de karakteri onu bu mütevazı yaşama sürükledi. Nitekim kimse şaşalı bir yaşam sürmek zorunda da değil. Keanu böyle bir yaşamı tercih etti. Tıpkı Matrix serisinde olduğu gibi. Bu onun seçimi ve onun hayatı.
Herkesin mutluluk anlayışı farklılık gösterir öyle değil mi?
Teşekkürler Keanu!
Instagram’dan takip etmeyi unutmayın!
